ANA SAYFA

 

Uluslararası karayolu taşıması-ağır kusur-zamanaşımı


Yargıtay  11. H.D.   Esas : 2002/004923   Karar: 2002/009359   Tarih: 21.10.2002 

 

 

Taraflar arasında görülen davada (Ankara Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi)'ne verilen ..... tarih ve ..... sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, Almanya'da bulunan bir firmaya götürülmek üzere müvekkilince davalıya teslim edilen 2 tır dolusu kesilmiş domatesin alıcısına teslim edilmediğini, emtianın davalı tarafından Avrupa'da izinsiz olarak satıldığını ileri sürerek, şimdilik 5.000 DM.nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili, dava konusu emtianın 1.9.1999 tarihinde alıcısına teslim edildiğini, davanın 1 yıllık sürede açılmadığından zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dava konusu emtianın A...  firmasına teslim edildiği, bu durumda zamanaşımında TTK.nun 767/1. maddesinin mi yoksa 767/5. maddesinin mi uygulanacağının tartışılması gerektiği, davacının malı en ufak bir ihtimam göstermeksizin çaldırmış olması yada davacıyı dolandırmak amacıyla başkalarına satmış olması halinde zamanaşımının TTK.nun 767/5. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımına tabi olacağı, davacı iddiasına göre ise emtianın hamule senedinde gösterilenden başkasına teslim edildiği, davalı da davacının gönderdiği kişinin malı teslim almaması üzerine onun verdiği talimat üzerine 3. kişiye teslim edildiği bedelinin de davacıya ödendiğini savunduğu, malın gönderilene değil de başkasına teslimin ağır kusur olmayıp 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve davanın 1 yıllık sürede açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

 

Dava, davalı tarafından taşınan emtianın alıcısına teslim edilmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

 

Taraflar arasındaki taşımanın uluslararası taşıma olması nedeniyle uyuşmazlığa, TTK.nun taşımaya ilişkin hükümlerinin değil, Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi ile ilgili Anlaşma (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Zamanaşımının başlangıç tarihi ve zamanaşımı süresi ile ilgili hüküm ise, CMR.nin 32. maddesinde düzenlenmiştir. Bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen

 

kusurlara dayanılarak açılacak davalar, CMR.nin 32. maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bunun dışındaki nedenlere dayanarak açılan davalar ise, aynı madde gereğince bir yıllık zamanaşımına tabidir.

 

Davacı, yurtdışına.gönderilen emtianın davanın tarafından alçısına teslim edilmediğini iddia etmiştir. Davalı ise, malın gönderilen tarafından teslim alınmadığını, alıcının talimatıyla malın bir başkasına teslim edildiğini savunmuş ve davanın bir yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Geçerli neden olmadan emtianın alıcısına teslim edilmemesi hali, bilerek kötü hareket sayılıp, açılacak dava CMR.nin 32. maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, emtianın alıcısına teslim edilmemesi, gönderenin veya alıcının talimatı ile olmuş ise, bu durum, bilerek kötü hareket olarak kabul edilemez. Bunun ise, tarafların sunacaklara kanıtlara göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, dava konusu emtianın gönderilene feslim edilmeme nedenin tespiti açısından taraflara kanıtlarını sunması için süre verilmesi ve kanıtlar değerlendirilerek, davalı taşıyıcının kötü niyetli davranıp davranmadığının tespiti gerekirken, bu konuda bir araştırma yapılmaksızın davalı savunması ile yetinilerek, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

 

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay Karar Arşivi