ANA SAYFA

 

SİGORTACININ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ


YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/1087
K. 2013/2041
T. 21.2.2013

Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, davacı sigortalı tarafından davalı kasko sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
TTK'nin 1263.maddesine göre sigorta sözleşmesi hiçbir şekle tabi tutulmamış ise de, sözleşme yapmaya ehil kişilerin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıyla sigorta sözleşmesinin kurulacağı kuşkusuzdur. Sözleşmenin yazılı bir belgeye bağlanması ancak ispat açısından önem taşır ve 6100 Sayılı HMK'nın 200. ( mülga 1086 Sayılı HUMK 288 md. ) maddesinde düzenlenmiş şekilde ispati gerekir. Sigortacının TTK 1265 ve 1267 maddeleri uyarınca imzalı bir sigorta poliçesini belli bir süre içinde sigortalıya vermesi zorunludur. TTK 1265, 1267 ve 1295/1.maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalının ikametgahına götürülerek ona vermek, dilerse bir suretini sigortalıya imzalattırarak almakla yükümlü olduğu görülecektir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 11/3.maddesinde “ sigorta şirketleri ve sigorta acenteleri tarafından gerek sözleşmenin kurulması, gerekse sözleşmenin devamı sırasında sigorta ettiren, lehtar ve sigortalıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği” öngörülmüş, anılan yasa hükmüne dayanılarak Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan ve 28.10.2007 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmesinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5.maddesinde “Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünün sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirileceği, bilgilendirmenin yazılı yapılmasının esas olduğu, sigortacının asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlü bulunduğu, bilgilendirme yükümlülüğünün sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlayacağı ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam edeceği, sigortacının dürüstlük ilkeleri çerçevesinde davranmak, sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hal ve davranıştan kaçınmak zorunda bulunduğu” Yönetmeliğin 7.maddesinde “bilgilendirme yükümlülüğü gereği gibi yerine getirilmemiş, bilgilendirme formu gereği gibi teslim edilmemiş veya bilgiler gerçeğe aykırı düzenlenmiş ise bu hallerden herhangi birinin sigorta ettirenin kararına etkili olmuş ise sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini feshedebileceği veya uğradığı zararının tazminini de talep edebileceği” Yönetmeliğin 8.maddesinde, “bilgilendirme formu içeriğinden akdedilecek sözleşmeye ilişkin genel uyarılar, sözleşme ile verilen teminatlar, sözleşmeye eklenebilecek özel hükümler… vs bulunacağı” yönetmeliğin 9.maddesinde “bilgilendirme formunun en az 2 nüsha düzenlenerek sigortacı tarafından kaşelenip imzalandıktan sonra 1 nüshasının sözleşmeye taraf olmak isteyen kişiye imza karşılığı verileceği, imzanın sigorta ettirenin sigorta sözleşmesi ve işleyişi hakkında bilgi sahibi olduğu hususunda aksi ispat edilebilir karine teşkil edebileceği” öngörülmüştür.
Somut olayda, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 1.5.2010-1.5.2011 vadeli tüm oto kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, davacıya ait 2008 model Renault Kangoo Multıx kamyonet 23.450 TL sigorta bedeli karşılığında sigortalanmıştır. Dosya kapsamına göre, sigortalı araç 8.12.2010 tarihinde park halinde bulunduğu işyeri önünden, anahtarı ile çalınmıştır. Aracın anahtarının kapısı açık işyerinden cebir, zorlama vs olmadan yazıhanedeki masa üzerinden alındığı sabittir.
Poliçede “zor, şiddet, cebir kullanmaksızın araca ait anahtarlar ele geçirilerek yapılan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs sonucu oluşan hasarlar” teminat kapsamı dışında bırakılmıştır. Davalı sigortacı buna dayanarak hasarı karşılamamış, davacı vekili şimdilik 20.000 TL'nın ihbar tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili istemiyle işbu davayı açmış ve kasko sigorta poliçesi genel şartları gereğince teminatın tüm riziko grupları için verilmemesi halinde poliçe başlığının en az 14 punto büyüklüğünde harflerle “dar kapsamlı kasko sigorta poliçesi” ibaresini taşıması gerektiğini, teminatın tüm zararları kapsayacak şekilde verilmesi halinde poliçe başlığının “Tam Kasko Sigorta Poliçesi” ibaresini taşıyacağını, müvekkili ile sigorta şirketi arasında imzalanan poliçenin “Tüm Oto Kasko Sigorta Sözleşmesi” başlığını taşıdığını buna göre tüm zararların teminat kapsamında olduğunu, sigortacının müvekkilini yanıltarak bilgisi dışında poliçeye özel şart adı altında, teminat kapsamını daraltan madde eklediğini, bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmadığını ileri sürmüştür. Davalı vekili, özetle poliçedeki özel şart gereğince hasarın teminat dışında kaldığını savunmuştur.
Davalı tarafça dosyanın mahkemesine eksikliklerin giderilmesi yönünden iadesinden sonra verilen 17.1.2013 tarihli dilekçede, müvekkil şirket kayıtlarında bilgilendirme formunun bulunamadığı bildirilmiş ise de poliçede davacı sigortalının imzasının bulunması halinde de davacı sigortalının poliçede gösterilen özel şartın varlığından haberdar olduğu kabul edilebilir. Dosyaya poliçe aslı olarak ibraz edilen kasko sigorta sözleşmesinde davacı sigortalının imzasının bulunup bulunmadığı anlaşılamamıştır.
Bu durumda ispat külfeti kendisine düşen davalı sigorta şirketine özel şartın poliçe metninde bulunduğuna dair savunmasını ispat zımnında, davacının imzasını içeren poliçe aslını ibraz etmesi, özel şartın poliçe metninde bulunduğuna ilişkin tüm kesin delillerini sunması, gerektiğinde davalı sigorta şirketi ile poliçeyi düzenleyen acentenin tüm ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlık konusu özel şartın davacının imzasını içeren poliçe metninde bulunup bulunmadığı konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması, sigortalının imzasının ve özel şartın mevcut olduğu poliçenin varlığı halinde davalının özel şarttan haberinin olduğunun aksi halde ise davacının özel şarttan haberinin olmadığı, davalının bilgilendirme yükümlülüğüne uymadığının kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

 

Yargıtay Karar Arşivi