ANA SAYFA

 

Sigorta sözleşmesinde muafiyet


Yargıtay 11. H.D.    Esas : 2001/9204   Karar: 2002/1224   Tarih: 14.02.2002

 

 

 

Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesi´nce verilen ....tarih ve ....sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.02.2002 günde davacı avukatı ....gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, ticari risk poliçesi ile davalıya sigortalanan müvekkiline ait binanın çatısında deprem sonucu oluşan hasarın tazmin edildiğini ileri sürerek, (20.697.885.000)TL.nin en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili, dahili su teminatı kapsamında oluşan hasarın tazmin edilerek ibraname aldığını, ibraname içeriğine göre başka zararın ileri sürülemeyeceğini, çatı ve teras izolasyon işlemi ile yapılan iyileştirmenin sigorta güvencesi dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece, sunulan kanıtlara, yapılan keşfe ve bilirkişi raporuna dayanılarak, çatıdaki hasarın deprem sonucu oluştuğu, deprem zararlarının da sigorta kapsamında olduğu, rizikonun süresinde davalıya ihbar edildiği, hasar bedeli (20.182.500.000) liranın %80´inin istenebileceği gerekçesiyle (16.146.000.000)TL.nin 20.9.2000 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

 

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

 

2- Ancak, taraflar arasındaki sigorta sözleşme ilişkisinin tecessüm ettiği 17.09.1999 tarihli poliçenin önyüzünde uygulanacağından bahisle atıfta bulunulan ekli genel şartların 1 nolu klozunda, deprem rizikosuna bağlı hasarlarda davalı sigortanın zararın müşterek sigorta ilkesi uyarınca %80´ininden sorumlu olduğu belirtildikten sonra kısmi hasarlar da dahil bina veya muhteviyatı için sigortacının sorumlu olduğu sigorta bedeli üzerinden % 5 oranında ayrıca muafiyet tenzili uygulanacağı yönündeki hükmün sigorta sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu dikkate alınarak, deprem sonucu oluşan hasar bedelinin %5 muafiyet oranı kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmek gerekirken, anılan düzenlemenin salt tam hasar hallerine münhasır olduğu yönündeki yanılgılı nitelendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekili duruşmaya gelmediğinden, duruşma vekillik ücretinin takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2002 oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay Karar Arşivi